Bugün kim olursa olsun herkesin ilk hedefinde toplum tarafından kabul görmek var.
Meslek sahibi olurken, getirdiği gelirden bile önce toplumdaki yeri hesaplanır olmuş.
Oyun oynarken, alışveriş yaparken, evde, okulda, iş yerlerinde… Velhasıl heryerde öncelikli amaç kendini kabul ettirmek.
coşkulu, mutlu, huzurlu olmak isteyen bir çocuğunuz mu var?
Anne ve babasından kabul gören çocuk sağlıklı olarak gelişir.
Okulu özleyen, derslerini severek, isteyerek çalışan, ödevlerini yapan ve sürekli yeni bilgiler edinmek isteyen bir çocuğunuz mu olsun istiyorsunuz?
Öğretmeninden kabul gören çocuk tam da istediğiniz yolda demektir.
Şevkle işine sarılan, verilen görevleri eksiksiz yerine getiren, işyerini sahiplenen çalışanlarınız mı olsun istiyorsunuz?
Yöneticilerinden kabul gören çalışanlar en güzel şekilde işlerini yapacaklardır.
Kabul görme ve takdir, insanın şevkini arttırır.
Şimdi yine sizleri düşünmeye davet ediyorum:
Toplumda dezavantajlı olarak hayatlarını sürdürmeye gayret eden, bir iş, bir yuva sahibi olmayı en içten şekilde arzulayan kardeşlerimiz de var.
Erişilebilir bir çevrede olabildiğince bağımsız olarak yaşamak isteyen, başkalarından lütuf değil eşit şartlarda yaşama hakkına saygı göstermelerini bekleyen kardeşlerimiz var.
Artık balıklardan uçmasını, tavşanlardan yüzmesini, kuşlardan koşmasını beklemeyin.
Abartmayın, yüceltmeyin, aşağılamayın, küçük görmeyin.
Hepimiz eşit haklara sahibiz ve aynı hukuk, aynı Allah Celle Celalü huzurunda hesap vereceğiz unutmayın…
Ben zenciyim diye mi bu alaycı gülüşün?
Sen boyayı bırak da boyacıyı bir düşün…
Mutlu bir dünyada eşitlik ölçülerinde biz de sizleri kabul ediyoruz…
Mesut Hekimhan
Eğitimci Yazar
mesuthan@gmail.com
